Evrim Teorisi Tesadüfü Savunur

Paylaşım

Evrim teorisini savunanlara yöneltilen sorulardan birisi, bu teorinin herşeyin tesadüfler sonucu ortaya çıktığını savunup savunmadıklarıdır. Bu yazımızda evrim teorisini savunan “evrim ağacı” sitesinin bu soruya nasıl cevap verdiğini  inceleyeleyeceğiz. Evrim ağacının sitesinde yer verdiği makaleyi okuduğumuz halde asıl sorumuza “her şey tesadüfen mi oluştu?” sorusuna net bir cevap verildiğini göremedim. Detayları incelemeye başlayalım :

Evrim ağacı sitesinin “evrim ve tesadüf: bilmiyorum demenin gücü ” adlı makalesinde giriş olarak , -evrimciler herşeyin tesadüfen olduğunu söyleseydi…Bu videonun başındaki gibi “Her şey tesadüf.” der geçerlerdi, öyle değil mi? Mesela Evrim Ağacı olarak biz, ara sıra bilim karşıtlarının (yaratılışı savunanlar bilim karşıtı değil,aksine bilimi Allah’ın sanatını öğrenme dalı olarak görüyor. )  iddia edildiği gibi her şeyi tesadüflerden ibaret görüyor olsaydık, neden bugüne kadar yüzlerce video, binlerce popüler bilim makalesi yayınlayalım ki? Bilim insanları neden evrimle ilgili yüz binlerce, yüz binlerce, hatta milyonlarca akademik makale yayınlasın..(evrim ağacı)   şeklinde devam ediyor .  Oysa burada bir mantık hatası var. Evrim teorisine karşı çıkanlar; evrimciler yerçekiminin , termodinamiğin 4 temel kanunu  gibi fiziki yasalarını tesadüften ibaret gördüğünü söylemiyor ki. Evrim teorisine karşı çıkanlar, evrimcilerin doğa yasalarının tesadüflerle çıktığını ve fiziki yasaların tesadüflerle işlediğini iddia ettiği savunuyor. Evrimciler herşeyin tesadüfen olduğunu savunuyor”, derken evrimciler fiziki yasaları, bilimi , biyolojiyi inkar ediyor demiyorlar. Arada ince bir fark var. Aslında evrimciler vicdnlarında evrendeki düzeni ve kanunları gördükleri için herşey tesadüf deyip bırakmıyorlar.

 Makaleye devam edelim .

Makalenin devamın da, evrim ağacı sitesi, yaratılışı savunanların , eğer bir yaratıcı yoksa, geriye herşeyin tesadüfen ortaya çıktığı seçeneği kalır. Çünkü bir şeyin ortaya çıkması için 2 ihtimal vardır . Ya tesadüfen-ya da bir planlayıcı, bir yaratıcı nın varlığıyla birşey ortaya çıkabilir. düşüncesine yer veriyor.

Bu karşılaştırmada bir yanlışlık görülmüyor.  Birşeyi ya bir yapan vardır. Ya da tesadüfen ortaya çıkmıştır.  Bunun ortası olamaz.

Evrim ağacının yazının devamında herşeyin ilk nasıl ortaya çıktığına dair yaptığı açıklama çok ilginçtir.  İşte o satırlar.

”  Canlılar neden üremek zorunda? Üremenin biyolojik bir varlığın sürerliğinin ana yöntemi olduğu için. Neden canlılık var? Cansız olan kimyasallar, 4 milyar yıl kadar önce bu gezegende belirli şekillerde birleştiği için. Neden kimyasallar birleşti? Çünkü maddeler, özelliklerine bağlı olarak diğer kimyasallarla tepkimeye girmeye meyillidir. Kimyasallarda neden bu eğilim vardır? Atomlarının yapısından ve elektronların dizilim tipinden ötürü. Atomlar neden bu yapıdadır? Çünkü fizik yasaları, atomun pozitif yüklü bir çekirdeğinin etrafında negatif yüklü elektronlara sahip olmasına neden olur. Fizik yasaları neden böyledir? Büyük Patlama sonrasında Evren’imiz oluşurken var olan şartlardan ötürü. Bu şartlar neden böyledir? BİLMİYORUZ. (evrim ağacı)

Görüldüğünüz gibi evrim ağacının, evren nasıl ortaya çıktığı sorusuna verdiği cevap: Bilmiyoruz. Burada ilginç bir durum vardır.  Evrim ağacı, evrendeki ilk maddenin , evrendeki bu büyüleyici düzenin bir yaratıcının varlığıyla oluştuğunu bilimsel bulmuyor.  Ama bilmiyoruz demeyi bilimsel buluyor. Oysa daha önce ki satırlarda yer verdiğimiz gibi , evren tesadüfen oluşamayacaksa geriye tek ihtimal vardır o da yaratılış. Anlıyoruz ki evrim ağacı ve evrimciler , evrenin bir yaratıcının varlığıyla ortaya çıktığı düşüncesini bilimsel bulmuyorlar.Bir yaratıcının varlığını kabul etmek neden bilime aykırı olsun ki.

Yaratılış düşüncesinin bilime aykırı olmadığını , bilimin tanımından da anlayabiliriz.

Bilim:

“Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi” olarak tanımlanmaktadır. Kısaca bilim deney ve gözleme dayanarak sonuç çıkarma işlemidir diyebiliriz . Evreni, insanı , canlıları… deney ve gözlemlerle incelediğimizde evrendeki herşeyin çok kompleks yapılardan ibaret olduğunu görüyoruz.  Örneğin: Hücre gelişmiş milroskoplarla  incelendikçe hücrenin tesadüfen oluşamayacak kadar olağanüstü bir yapıya sahip olduğu anlaşıldı.

Deney ve gözlemler bize evrende bir düzen ve tasarım olduğunu gösterdiğine göre, bu düzeni, tasarımı ortaya çıkaran bir yaratıcının olması gerektiği, bilimle çelişmez.

Yazısının devamında evrim ağacı, tesadüf kelimesinin tanımını yapmaya çalışıyor ve ….Evren’in var oluşunda da mutlaka dışarıdan bakacak olsak “tesadüf” diyeceğimiz olaylar olmuştur. Bir göktaşı Dünya’yı paramparça edip uzaya saçacak şekilde ona çarpabilecekken, sıyırıp geçmiş olabilir mesela… diyerek tesadüflere örnek vermeye çalışıyor.

Burda da bir mantık hatası dikkati çekiyor. O da şu ki, yaratılışı savunanların , tesadüfe karşı çıkmalarının sebebi, evrendeki herşeyin tesadüfen oluşamayacak kadar düzenli, planlı , simetrik ve indirgenemez komplekslikte olması. Yaratılışı savunanların karşı çıktığı konu : düzeni tesadüfle açıklamaktır. Tesadüf kavramına birşey dedikleri yok .

 Evrim ağacı, yazısı boyunca evrimden , canlıların neye ihtiyacı olduğunu bilip ona göre davranan bilinç sahibi bir varlık gibi bahsetmesi de tuhaftır.  Çünkü evrimin temel mekanizması olan doğal seleksiyonun herhangi  bir şuur sahibi varlık olmadığı açık. Cansız, şuursuz maddeler nasıl oluyor da , bir canlıya , göz yapalım görsün , kulak yapalım sesleri duysun , burun yapalım oksijen alsın dercesine bir canlının yaşam için ihtiyacı olan neyse onu vermek üzerine hareket etsin. Şuursuz maddelerin gösterdiği şuur , o maddeleri  kontrol eden başka bir şuur sahibi varlığa işaret eder.

Yazı boyunca evrim ağacının , evrim teorisi tesadüfü mü savunuyor ? Sorusuna cevaplarını inceledik. Görülüyor ki, evrim ağacı , açıkça tesadüflere güç atfettiklerini kabul etmek yerine demagoji tarzında açıklamalar ile evrim teorisinin tesadüflere dayandığını ört bas etmeye çalışıyor. Çünkü bilimle, canlılığın tesadüflerle ortaya çıkamayacağı anlaşılmış durumda.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*